
II. Süleyman, Osmanlı İmparatorluğu’nun 17. padişahıdır ve 1687-1691 yılları arasında tahtta bulunmuştur. II. Süleyman, Osmanlı tahtına, IV. Mehmed’in tahttan indirilmesiyle gelmiştir. Saltanatı kısa süreli olsa da, bu dönemde önemli askeri ve siyasi gelişmeler yaşanmıştır. II. Süleyman, Osmanlı İmparatorluğu’nun askeri düzenini ve yönetimini sağlamaya yönelik bir hükümdar olarak tanınır, ancak yönetiminde karşılaştığı zorluklar ve imparatorluğun içindeki huzursuzluklar, onun saltanatını karmaşık bir hale getirmiştir.
II. Süleyman’ın Hayatı
- Doğumu ve Ailesi: Sultan İkinci Süleyman, 15 Nisan 1642’de, İstanbul’da doğdu. Babası Sultan Birinci İbrahim, annesi Saliha Dilaşub Sultan’dır.
- Şehzadelik Yılları: II. Süleyman, şehzade olduğu dönemde çeşitli askeri ve yönetim görevlerinde bulunmuş, özellikle askeri alanlarda kendini geliştirmiştir. Babası IV. Murad’ın ölümünün ardından tahta çıkacak olan II. Süleyman, bu süreçte Osmanlı yönetiminin çeşitli sorunlarıyla karşılaşmıştır.
II. Süleyman’ın Tahta Çıkışı
- Tahta Çıkışı (1687): II. Süleyman, IV. Mehmed’in 1687 yılında tahttan indirilmesiyle Osmanlı tahtına geçmiştir. IV. Mehmed, II. Viyana Kuşatması’ndaki başarısızlığın ardından, devleti ve orduyu zor durumda bırakmıştı. II. Süleyman, tahta çıktığında Osmanlı İmparatorluğu’nun iç ve dış sorunlarıyla mücadele etmek zorunda kalmıştır.
- Saltanatın Başlangıcı: II. Süleyman, kısa süreli saltanatı boyunca Osmanlı İmparatorluğu’nu daha güçlü bir şekilde yönetmeye çalışmıştır. Ancak, hükümetin sıkıntılı olduğu ve pek çok zorlukla karşı karşıya olduğu bir dönemde tahta çıkmış olması, onun için ciddi bir sınav olmuştur.
II. Süleyman’ın Saltanatı
- Askeri Faaliyetler ve Savunma Politikaları: II. Süleyman, askeri alanda güçlü bir padişahtı. Tahta çıkmasının hemen ardından, imparatorluğun askeri gücünü toparlamaya ve orduyu yeniden düzenlemeye çalışmıştır. IV. Mehmed’in yönetimindeki askeri zaferlerin ardından, II. Süleyman, özellikle imparatorluğun savunma politikasına ağırlık vermiştir. Bununla birlikte, Osmanlı’nın Avusturya İmparatorluğu ve diğer Avrupa güçleri karşısındaki stratejilerinin gözden geçirilmesi gerektiğini fark etmiştir.
- Osmanlı’daki Reformlar ve Yenilikler: II. Süleyman, saltanatı boyunca yönetimde bazı reformlar yapmaya çalışmış ve devlet yönetiminin daha düzenli hale gelmesini sağlamak amacıyla bazı adımlar atmıştır. Ancak, hükümetin ekonomik ve askeri durumları, reformların uygulanmasını zorlaştırmıştır.
- Eğitim ve İleriye Dönük Stratejiler: II. Süleyman, padişah olduktan sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun geleceği için uzun vadeli stratejiler geliştirmeye çalışmış ve özellikle genç yaşta olan neslin eğitimi konusunda dikkatli olmuştur. Aynı zamanda, devletin askeri yapısının güçlendirilmesi ve bazı kurumların yenilenmesi gibi hamleler yapmıştır.
II. Süleyman’ın Dış Politikası
- Avusturya ile İlişkiler: II. Süleyman döneminde, Osmanlı İmparatorluğu’nun Avusturya İmparatorluğu ile ilişkileri zorlu bir hal almıştır. II. Viyana Kuşatması’ndaki başarısızlık, Avusturya ile olan gerilimi daha da arttırmıştı. II. Süleyman, Avusturya ile yeni bir savaş dönemine girmemek için çeşitli diplomatik çabalar sarf etmiştir.
- Viyana Kuşatması Sonrası Durum: II. Süleyman, babası IV. Murad’ın ardından Avusturya karşısında Osmanlı topraklarının savunmasını üstlenmiş, ancak II. Viyana Kuşatması’ndaki başarısızlık ve Osmanlı ordusunun geri çekilmesi sonrasında imparatorlukta büyük bir moral bozukluğu yaşanmıştır. Bu durum, Osmanlı’nın askeri gücünü ve yönetim otoritesini etkileyen önemli bir olay olmuştur.
II. Süleyman’ın Son Yılları ve Tahttan İndirilmesi
- Tahttan İndirilmesi: II. Süleyman’ın saltanatı, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki zorluklar nedeniyle kısa sürmüştür. 1691 yılında, bazı saray içindeki huzursuzluklar ve devletin iç karışıklıkları sonucunda, II. Süleyman tahttan indirilmiştir. Yerine, II. Ahmet tahta çıkmıştır. II. Süleyman, tahttan indirildikten sonra saraya çekilmiş ve burada ömrünün geri kalan kısmını geçirmiştir.
- Ölümü: Sultan İkinci Süleyman, dört yıl gibi kısa bir süre padişahlık yaptı. Bunun son iki yılını yatak hastası olarak geçirdi. Gün geçtikçe zayıflıyordu. 22 Haziran 1691 günü, Edirne’de vefat etti. Cenazesi İstanbul’a getirilerek Süleymaniye Camii yanında Kanûnî Sultan Süleyman Türbesine gömüldü.