
Ailesi
Babası Orhan Gazi, annesi Bizans tekfurlarından Yar Hisar Tekfuru’nun kızı olan Nilüfer Hatun’dur (Holofira). Eşleri : 1.Gülçiçek Hatun – Yıldırım Bayezid’ın ve Yahşi Bey’in annesi. 2.Tamara Hatun – Bulgar Kralı’nın kızı. 3.Paşa Melek Hatun – Kızıl Murad Bey’in kızı. 4.Fûl-Dâne Hâtûn – Candaroğulları’ndan bir beyin kızı. Erkek çocukları: Yakub Çelebi, Yıldırım Bayezid, Savcı Bey ve İbrahim Kız çocukları: Nefise ve Sultan Hatun
Gençliği ve Tahta Çıkışı
I. Murad, 1326-1327 yıllarında doğmuş olup, babası Orhan Gazi’nin hükümetinde küçük yaşlardan itibaren önemli görevlerde bulunmuş, askerî tecrübeler edinmiştir. Babası Orhan Gazi’nin 1362 yılında ölümünün ardından, I. Murad tahta çıkmıştır. Genç yaşta tahta çıkmasına rağmen, hızlı bir şekilde güçlü bir yönetici olarak kendini kanıtlamış ve Osmanlı Devleti’ni çok daha geniş bir coğrafyaya yaymıştır.
Fetihler ve Toprakların Genişlemesi
I. Murad, Osmanlı Devleti’nin Batı Anadolu’dan Balkanlar’a ve daha geniş bölgelere yayılmasında büyük rol oynamıştır. Onun hükümetindeki fetihler, Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırlarını genişletmiş ve Bizans ile diğer bölgelerdeki Türk beylikleriyle olan ilişkilerini güçlendirmiştir.
- Savcı Bey İsyanı : I. Murad 1373’te yanına vasal hükümdar olan Bizans İmparatoru V. İoannis ile birlikte bir Anadolu seferine oğlu Savcı Bey bir şehzade ayaklanması başlattı. V. İoannis’in Konstantinopolis’teki büyük oğlu Andronikos (sonra IV. Andronikos) küçük kardeşi Manuil (sonra II. Manuil) rekabet halindeydi. Babasının başkentten ayrılmasından istifade eden Andronikos bir komplo yapıp imparatorluğunu ilan etti. Bu ayaklanma eylemine daha 14 yaşında olan Osmanlı şehzadesi Savcı Bey de katılıp Rumeli’de babası I. Murad yerine hükümdar olduğunu ilan edip kendi adına hutbe okuttu. I. Murad, komutası altındaki Osmanlı güçleri ile hemen Rumeli’ye geçti. Şehzade Savcı Bey ve Bizanslı Andronikos’un komutası altında bulunan birliklerle İstanbul yakınlarında “Apikridium” mevkiinde bir çarpışma yapıldı ve I. Murad idaresindeki ordu Savcı Bey ve Andronikos’un ordusunu dağıttı. Savcı Bey, Dimetoka’ya kaçtı ve orada yakalandı. Babası Savcı Bey isyanından çok etkilendiği için, önce onun gözlerine mil çektirme cezası uygulattı.Aynı ceza Bizans İmparatoru V. İoannis, tarafından asi oğluna da uygulandı. Fakat tarihçiler Bizans İmparatoru’nun bu cezayı daha hafif bir şekilde uygulayıp oğlunun gözlerine kızgın sirke döktürüp yarı kör ettirildiğini bildirirler. Bazı kaynak ve tarihçilere göre I. Murad oğlunu kör ettirdikten sonra Bursa’da bulunan Savcı Bey’i boğdurarak idam ettirdiği şeklindedir.
- Karamanoğulları ile savaş : I. Murad’ın damadı Karamanlı Alâeddin Bey 1386’da Osmanlı sınırlarını çiğneyip Osmanlı idaresine 1381’de geçen Beyşehir’e saldırdı. Bunun üzerine I. Murad büyük bir ordu ile Karamanlı merkezi Konya üzerine yürüdü. Alâeddin Bey’in af dilemesini ve barış önerilerini kabul etmedi. Osmanlı ve Karamanlı orduları Konya şehri yakınlarında bir çarpışmaya giriştiler. Alâeddin Bey yenildi ve Konya kalesine kapandı. Fakat Osmanlı ordusu kaleyi kuşatıp çok geçmeden alıp kenti fethettiler. I. Murad’ın kızı ve Alâeddin Bey’in karısı Nefise Melek Hatun babası huzuruna çıkıp kocasının affını diledi. Oğluna karşı çok sert davranmış olan I. Murad, damadına karşı çok bağışlayıcı davrandı ve onun hayatını bağışlayıp Bursa’ya döndü.
- Sofya’nın Alınması (1382): Ülkesini Osmanlılardan koruyamayan Bulgar imparatoru Ivan Şişman, 1373’te Osmanlı vasalı olmayı kabul etti. 1380’lerin başında Osmanlılar seferlerine devam ettiler ve Sırbistan ve Makedonya’ya giden ana iletişim yollarını kontrol eden Sofya şehrini kuşattılar. Kuşatma hakkında çok az kayıt vardır. Şehri ele geçirmek için yapılan sonuçsuz girişimlerden sonra Lala Şahin Paşa, kuşatmayı kaldırmayı düşündü. Ancak bir Bulgar şehir valisi Ban Yanuka’yı kalede dışına çıkarmayı başardı ve yakalandı. Lidersiz kalan Bulgarlar teslim oldu. Surlar yıkıldı ve bir Osmanlı garnizonu kuruldu. Kuzey-batıya doğru giden yol açıldıktan sonra, Osmanlılar baskısını artırdı ve 1386’da Pirot ve Niş’i ele geçirdi, böylece Bulgaristan ile Sırbistan arasında yer açtı.
- Kosova Meydan Muharebesi (1389): Vasal devlet hükümdarı olan Sırp Despotu Lazar ve Bosna Kralı Tvrtko, Hırvat prensleri ile Arnavutluk prensleri arasında bir Hristiyan bağdaşıklık cephesi kurdular. Amaçları yeni bir Haçlı Ordusu kurup, Osmanlı Devleti’ni Balkanlardan çıkarmaktı. Bu cephenin kurduğu ordunun ilk başarısı 1388 Ploşnik’te küçük bir Osmanlı akıncı birliğini bozguna uğratmak oldu. Bundan cesaret alan Macarlar, Ulahlar ve hatta bir Osmanlı uyruğu konumlu Bulgarlar da bu cepheye katıldı.1389’da yeni Vezir-i Azam unvanlı Çandarlı Ali Paşa komutasında 30 bin kişilik bir kuvvet ile Rumeli’de sefere başladı. Bu kuvvet başarılar elde edip Tırnova ve Sumnu’yu aldı. Bu sırada I. Murad Anadolu’da beylerden ve ahaliden yeni bir ordu kurdu çok geçmeden Rumeli’den de yeni takviye alan bu ordusu ile Bulgaristan’a girdi. Bunun üzerine Bulgar Kralı Şişman Hristiyan bağdaşıklıktan ayrılıp teslim oldu. Ordunun bir kısmı Tuna boylarına yönelip stratejik Niğbolu ve Silistre kalelerini ele geçirdi. Büyük Osmanlı ordusu Kratova’da toplanmaya başladı ve burada I. Murad başkanlığında bir harp meclis kurulup bağdaşıklık ordusu üzerine yürüme kararı verildi. Şehzade Beyazid, Şehzade Yakup ve diğer deneyimli komutanlara görev belirtilerek bir muharebe planı hazırlandı. 28 Haziran 1389’da Haçlı Ordusu ile Osmanlı ordusu Üsküp’ün kuzeyinde Kosova Ovası’nda büyük bir meydan muharebesine giriştiler. I. Kosova Savaşı olarak adlandırılan bu muharebede Osmanlı ordusu ile Hristiyan Sırp, Bosna, Eflak, Macar ve Hırvat bağdaşıklık ordusu 8 saat süren bir çarpışmaya giriştiler. Hristiyan ordusu sonunda büyük bir bozguna uğradı. Muharebe bittikten sonra savaş meydanında dolaştığı sırasında I. Murad, Sırp Miloš Obilić tarafından sırtından hançerlenerek şehid edildi. Böylece I. Murad harp sırasında öldürülen ilk ve tek Osmanlı Sultanı oldu.
Askeri Reformlar
I. Murad, Osmanlı Devleti’ni askeri açıdan çok güçlendirmiştir. I. Murad döneminde (1362-1389) kurulduğu kabul edilir. Avrupa’nın ilk modern daimi ordusudur. I. Murad’ın bu dönemdeki en önemli askeri reformlarından biri de kul sisteminin güçlendirilmesidir. Bu sistem, Osmanlı ordusunu oluştururken köleler ve diğer toplumsal sınıflardan asker alınması temeline dayanıyordu. Böylece ordu, devlete sadık, disiplini yüksek ve sürekli hizmet veren askerlerden oluşmuş oldu.
Ayrıca, I. Murad, Osmanlı topraklarında vergi sistemini daha düzenli hale getirmiş ve askeri seferler için gerekli kaynakların toplanmasını sağlamıştır. Bu reformlar, Osmanlı İmparatorluğu’nun gelecekteki askeri başarıları için önemli bir temel oluşturmuştur.
Devlet Yönetimi ve İç Politika
I. Murad, devlet yönetimini merkezileştirmiş ve padişahın yetkilerini arttırmıştır. Ayrıca, halkın ve yöneticilerin adil bir şekilde yönetilmesini sağlamak adına birçok düzenlemeye gitmiştir. I. Murad’ın yönetimi altında, Osmanlı Devleti’nin kurumsal yapısı daha da sağlamlaşmış ve devletin güçlü bir yapıya kavuşması sağlanmıştır.
Dış İlişkiler ve İslam Dünyası ile Bağlar
I. Murad, aynı zamanda İslam dünyasıyla da ilişkiler kurmuştur. Osmanlı Devleti’nin güçlü bir İslam devleti olma yönündeki ilk adımlar bu dönemde atılmıştır. I. Murad, Memlük Sultanı ile iyi ilişkiler kurmuş ve zaman zaman Bizans’a karşı güç birliği yapmıştır. Ayrıca, Osmanlıların Hristiyan Avrupa’dan gelen tehditlere karşı güçlenmesi, devletin İslam dünyasında önemli bir lider konumuna gelmesini sağlamıştır.
Ölümü
Sultan Birinci Murad, Birinci Kosova Savaşı’ndan sonra savaş alanını gezerken, Sırp Asilzâdesi Milos Obraviç (Sırp Kralı Lazar’ın damadı) tarafından hançerlenerek şehit oldu (1389). Bu olay, Osmanlı tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. I. Murad’ın ölümünün ardından tahta oğlu Yıldırım Bayezid geçmiştir.