İSLAM TARİHİ- 4 HALİFE DÖNEMİ – 4.Hz. Osman Dönemi

İSLAM TARİHİ- 4 HALİFE DÖNEMİ – 4.Hz. Osman Dönemi

Osman b. Affan, şûranın aldığı karar ve halkın kendisine biat etmesiyle 644 yılında halife seçilmiştir.
12 Hz. Osman’ın on iki yıl süren hilafeti; 644-649 yılları arası sükûnet devri, 650-656 yılları onun
öldürülmesiyle sonuçlanan ve İslam tarihinin ilk büyük fitnesinin yaşandığı karışıklık dönemi olarak iki
kısımda ele alınmıştır. Halifeliğinin ilk yarısında hem doğuya hem batıya yapılan seferlerde zaferler kazanılmış, İslam Devleti’nin sınırları en geniş noktasına ulaşmıştır. Harezm fethedilmiş, kuzeyde sınırlar Kafkasya’ya dayanmıştır. İran’ın fethi tamamlanmış, İskenderiye’nin alınmasıyla da Kuzey Afrika Müslümanların egemenliği altına girmiştir. Anadolu’da Antakya ve Tarsus alınırken Ermenistan, Kafkasya, Dağıstan, Gürcistan ve Azerbeycan’ın fethi de tamamlanmıştır. Kuzey Afrika gibi stratejik bir bölgenin fethedilmesinden sonra görevlendirilen komutanlar ile Endülüs’ün fethi için ilk adımlar yine Hz. Osman zamanında atılmıştır. Bu dönemde ayrıca ilk deniz filosu kurulmuş ve Kıbrıs fethedilmiştir. İslam donanması İskenderiye açıklarında Bizans ile karşılaşmış ve büyük bir zafer kazanmıştır. Zâtü’s-Sevârî denen bu zaferle Bizans’ın Doğu Akdeniz hâkimiyetine son verilmiştir. Fetihlerle genişleyen İslam coğrafyasında yeni Müslüman olanlar arasında zamanla Kur’an okuyuş farklılıkları ortaya çıkmıştı. Tilavetteki farklılık toplumda siyasi ve sosyal olumsuzlukları artırabilirdi. Kendisine gelen şikâyetleri dikkate alan Halife, Hz. Ali başta olmak üzere sahabilerle yaptığı istişarelerin sonucunda Kur’an’ın tek kıraat üzerine çoğaltılmasına karar vermiştir. Bu görev Zeyd b. Sâbit, Abdullah b. Zübeyr, Saîd b. Âs ve Abdurrahman b. Hâris’e verilmiş; Hz. Hafsa’da bulunan “Mushaf” komisyona teslim edilerek ana nüshadan Kur’an’ın çoğaltılması emredilmiştir. Nüshalardan biri Medine’de bırakılmış; diğerleri Kûfe, Basra, Şam, Mekke, Yemen ve Bahreyn’e gönderilerek bundan sonra kıraatte resmî nüshaya uyulması istenmiştir. Resmî nüsha dışında kalan Kur’an sayfalarını herhangi bir karışıklığa meydan vermemesi için yaktırması kimi muhalifler tarafından Hz. Osman’ı eleştirmek için kullanılmıştır. Hz. Osman, artan nüfus nedeniyle başladığı Mescid-i Haram’ı ve Mescid-i Nebi’yi genişletme işinde kendi malından 10.000 dirhem harcamış, bunun yanında kendisine
ait Tâif’teki arsasını Medine’deki bir evle değişerek bu evi mescide dâhil etmiştir. Ancak Halife’nin daha önce kullanılmayan malzemelerle mescidi tamir ettirmesi ve daha süslü hâle getirmesi yadırganmıştır.
Cuma namazının beş vakit namazda olduğu gibi ezan ile duyurulması Hz. Osman Dönemi’nde gerçekleştirilen diğer bir uygulamadır. Hz. Peygamber ve ilk iki halife zamanında cuma günü sadece iç ezan okunurdu. Hz. Osman, Medine’de nüfusun çoğalması üzerine cuma namazının duyurulması için dışarıda da ezan okutmaya başlamıştır. Hz. Osman zamanında artan refah seviyesine bağlı olarak ortaya çıkan yaşam tarzı birtakım eleştirilere sebep olmuştur. Ebu Zer el-Gıfârî gibi Resulullah’ın(s.a.v.) yanında yetişen bazı sahabe rahatsızlıklarını Hz. Osman’a bildirmişlerdir. Hatta Şam’dayken yönetime ve zengin sahabilere yönelik ağır eleştirileri Hz. Ebu Zer’in Medine’ye çağrılmasına sebebiyet vermiştir. Ancak Ebu Zer el-Gıfârî tenkitlerine burada da devam edince ihtiyaçları karşılanarak Medine’ye üç günlük mesafede bulunan Rebeze’ye gönderilmesi uygun görülmüştür. Hz. Osman, bu kararı sebebiyle yine eleştirilerin odağında kalmıştır. İnsanlar arasında Halife’nin siyasi, sosyal ve dinî alanlardaki uygulamalarını benimseyenler olduğu gibi yürüttüğü siyaseti tenkit eden bir zümre de olmuştur. Hz. Osman’ın halifeliğinin son yıllarında artan sorunlar ve ekonomik sıkıntılar özellikle askerî üs sayılabilecek
Kûfe, Basra, Mısır gibi merkezlerde tepkilerin büyümesine yol açmıştır. Tepki doğuran uygulamaların başında Hz. Osman’ın kendi kabilesi Ümeyyeoğullarını göreve getirmesi ve bürokratlarının bazı icraatları geliyordu. Halife, müfettişler görevlendirerek eyaletlerdeki durumu yakından öğrenmeye çalışmışsa da aldığı tedbirler yeterli olmamıştır. Başlayan iç karışıklıklar sonucunda harekete geçen isyancı gruplar Medine’de toplanmışlardır. Evini uzun süre muhasara altında tuttuktan sonra boyun eğmeyen Hz. Osman’ı şehit etmişlerdir.

Kaynak

Yorum gönder